Google Adwords reklamcılığı önemini giderek arttırıyor. Maalesef kuruluşlar bu konuda birçok hata yapmakta. Yazımızda kuruluşların bu tür hatalardan kaçınmasına yardımcı olacak bazı öneriler sunuyoruz.

Aslında, bu soruya çok kısa bir cevap vermek çok zor. Çok detaylı ve teknik bir konu. Ama, ben size genel olarak biraz yaklaşımlarını anlatabilirim.

Öncelikle, internet kullanıcılarının Google’da yaptıkları aramaları iyi analiz etmek gerekiyor. Kim hangi kelimeyle neyi arıyor, niye arıyor, onu nerede kullanacak. Aslında bu aramalar bize birçok cevabı veriyor. Dolayısıyla, bu kampanyalarımızı kurarken öncelikle bu aramaları iyi analiz etmekle başlıyoruz yola. Daha sonra, kullanıcılara göstereceğimiz reklamlarda kullanacağımız metinler, oradaki dil çok önemli. Bu dili doğru seçmek gerekiyor. Birçok KOBİ’nin yaptığı hata tek bir reklamla reklamı veriyorlar. Aslında öyle değil. Aynı anlatmak istediğiniz şeyi birden fazla şekilde yazarak Google test etmenize olanak sağlıyor. Dolayısıyla, on farklı reklamı yüzer kişiye gösterdikten sonra belki içinden belki bir reklam doksan kişi tarafından tıklanacak ve daha çok sevilecek. Bunu bilemiyoruz aslında. Bunu ne kadar daha çok varyasyon yaratıp ne kadar daha çok test edersek içlerinde eşit gösterim sayısında daha çok tıklanan reklamları bulabileceğiz.

Başka bir konu yine bu tıklandıktan sonra sizin sitenize geliyorlar ve o geldikleri sayfalar Google’ın sevdiği tarzda olmalı. Bunun adı aslında teknik olarak “optimizasyon” olarak geçiyor. O sayfanın teknik tarafıyla ilgilenen arkadaşlar bu konunun üzerinde durmalı ve o sayfayı Google’ın sevdiği hale getirmeli. “Google’ın sevdiği” ne demek? Aslında Google’ın sevdiği şeylerin hepsini şöyle özetleyebiliriz: İnternet kullanıcılarının faydasına olan şeyleri Google seviyor ve aramalarda üst sıralarda çıkarıyor. Yani, sizin o gösterdiğiniz reklamda yazanlarla, ziyaretçinin geldiği o sayfada anlatılanlar ne kadar birbirine yakınsa, birbirine eşitse sizin reklamınıza daha çok başarı puanı veriyor, daha az maliyetle daha yukarıda çıkarıyor. Bunu çok genel olarak bu şekilde özetleyebiliriz.

Başka bir konu var. Google’ın iki tip reklam çeşidi var Google AdWords’te. Bir tanesi arama sonuçlarında gösterilen reklam var. Bir diğeri de içerik ağı diye bir konu var. Maalesef içerik ağı Türkiye’de atlanıyor. Aslında, aslına bakarsanız arama sonuçlarına göre maliyet açısından çok daha düşük bir yöntem içerik ağı. Ve daha görsel kullanabildiğiniz için, hareketli banner’lar da kullanabiliyorsunuz, animasyonlar da kullanabiliyorsunuz. Dolayısıyla, kullanıcıların da ilgisini çeken bir çeşit. Banner reklamları da verebiliyorsunuz içerik ağında ve hedeflemeyi de doğru yaptığınız takdirde sizin anlatmak istediğiniz, vermek istediğiniz mesajla uyumlu bir sayfada başkalarının web sitelerinde kendi reklamınızı verebiliyorsunuz. Sizin sektörünüzle alakalı sektörel bir portalda vereceğiniz sizin ürün ve hizmetlerinizi anlatan bir reklam tamamen sizin sektörünüzdeki kişiler tarafından okunacak aslında. Bu da içerik ağıyla mümkün.

Tabi ki, arama ağı da çok önemli, içerik ağı da çok önemli. İkisine de eşit oranda bütçeler ayırıp test ederlerse doğru yapıldığı takdirde Google AdWords reklamcılığında çok daha büyük başarı elde etmeleri mümkündür. Bunu öğrenmek çok ciddi bir maliyet ve zaman çünkü çok teknik bir konu Google AdWords reklamcılığı. Bu konuyu bilen AdWords sertifikalı uzmanlarla veya firmalarla birlikte bu yola çıkıldığı takdirde bütçelerinizi daha doğru şekilde harcayıp daha çok verim alacağınızı garanti edebilirim.